Yasemin: Eren küçükken reçellerle birlikte karınca yiyormuş.
Eren:
Bahçe katında oturuyorduk. Bahçeli bir evdi. Masada mutfak masasında
bal ve reçel hep dururdu. Onlar hani buzdolabına konmuyordu ve çok
fazla karıncalanıyordu, karıncaların yolu vardı; şekerin ve reçelin
içine girerdi. Ben de küçükken her seferinde ayıklardım çaya ve süte
koyarken, reçellerden ayıklamazdım öylece ekmeğimin üstüne sürerdim
karıncalarla birlikte YERDİM.
Annen görmeden mi?
Eren:
Annemde görüyor canım ne olacak. Pek önemli değildi. Karıncaları da çok
seviyorum... gerçekten çok seviyorum enteresan şekilde. Onlar bana
enteresan şekilde tatlı geliyorlar yani çok çalışkanlar. Öyle çocukken
karıncaların çok çalışkan olduklarını öğrenirsiniz ya, çocukken çizgi
filmlerden falan... o şekilde işlemiş karıncalarda orda bana yabancı
gelmedi uzun süre. 7 sene o evde yaşadım... orda ne güzel ekmek üstüne
ayıklamadan yedim çok da yemişimdir muhtemelen karınca.
Eren:
Bahçe katında oturuyorduk. Bahçeli bir evdi. Masada mutfak masasında
bal ve reçel hep dururdu. Onlar hani buzdolabına konmuyordu ve çok
fazla karıncalanıyordu, karıncaların yolu vardı; şekerin ve reçelin
içine girerdi. Ben de küçükken her seferinde ayıklardım çaya ve süte
koyarken, reçellerden ayıklamazdım öylece ekmeğimin üstüne sürerdim
karıncalarla birlikte YERDİM.
Annen görmeden mi?
Eren:
Annemde görüyor canım ne olacak. Pek önemli değildi. Karıncaları da çok
seviyorum... gerçekten çok seviyorum enteresan şekilde. Onlar bana
enteresan şekilde tatlı geliyorlar yani çok çalışkanlar. Öyle çocukken
karıncaların çok çalışkan olduklarını öğrenirsiniz ya, çocukken çizgi
filmlerden falan... o şekilde işlemiş karıncalarda orda bana yabancı
gelmedi uzun süre. 7 sene o evde yaşadım... orda ne güzel ekmek üstüne
ayıklamadan yedim çok da yemişimdir muhtemelen karınca.